bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bağımlılık yaratan dizi. güldürdümü altına işetene kadar güldürür, ağlattımı sarsıla sarsıla ağlatır. son dört beş bölümdür bizi ekran başında aile boyu hüngür hüngür ağlatsada, kan hastaları ve ilik bankalarıyla ilgili çok güzel mesajlar verdi. bütün oyuncuların, en başta sumru yavrucuk ve erdal özyağcılar olmak üzere, hepsinin önünde saygıyla eğiliyoruz. https://www.youtube.com/watch?v=G0dwjmigI7w
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne demek sadece 1 entiri? bana da yazıklar olsun buna bu zamana kadar yazmamışım. direkt en üzücü kısıma geçiyorum kaşar esra'nın balkondan düşerken niko'yu da aşağı çekmesi. (linkini bulamadım :/ )
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her bir karakter ayrı güzeldi. kahraman usta, niko, niko' nun ailesi...
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özgür çevikin yarı türkçe yarı yunanca söylediği tülin oralın eşlik ettiği şarkı. (nam-ı diğer niko ve eftelya) Link stopa kesto sana leo stoyalomin ka tevis köyoska li fırtuna kelipayi kelyapi söylemiştim sana gitme gönlünün sahiline seni alırsa fırtına dayanamam vurguna seni alırsa fırtına dayanamam yokluğuna
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gerçekte olursa akrabalar için giybet is coming
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dizi 30. Bölümde yeni sezona geçiyor dizideki karakterlerin yarısı 4-5 sene ileri atlamış yarısı için taş çatlasa 2-3 ay falan geçmiş senarist neyin kafasını yaşadı acaba
    7. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türk dizi tarihinin en samimi dizilerinde ilk beşe girer bence. niko ve nazlı hariç hemen hemen tüm karakterler mükemmel oynamıştı. (bkz: erler film)
    8. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bayılıyorum bu diziye. Beni hem huzurla dolduran hem de buruklaştıran bir dizi. Huzurla doluyorum çünkü ailecek gülüşerek izlediğimiz çocukluk günlerime gidiyorum. Buruklaşıyorum çünkü hiç yaşayamadığım ve yaşayamayacağım hisleri izliyorum. Bu diziyi izleyen herkesin hayali bir Nikoya sahip olmaktır. 24 yaşındayım hala umut ediyorum. Bir yandan da Niko hayali bir karakter diye kendimi ikna etmeye çalışıyorum. Her karakter ayrı ayrı övgüyü hak ediyor. Tek bir bakış, mimik ile beni gülme krizine sokuyorlar. Tek bir söz ile de ağlatıyorlar. Nasıl güzel oyunculuktur bu? Feridenin idâre edici tavırları, kahramanın çok sinirlenip durulduktan sonra yufka yüreği ile insanları affedişi, nazire ve ruşenin sevgisi, mustafa can ve ani çıkışları, memik dede, kuyu cadısı eftelya, katina hala ve salih aşkı... Memik dede beni feci güldürüyor ama bir yandan da hiçbir zaman dede kavramını tatmadığım için bir tık üzüyor. Mustafa can ile beraber olup çevirdikleri işler ve torunlarına olan sevgisi bana çok keyif veriyor. Keşke benim de bir dedem olsaydı derken buluyorum kendimi. O sofrada oturup onlarla yemek yemişim gibi hissediyorum. Dizi değil de gerçekten tanıdığım insanlarmış gibi. Baştan başladım bugün 7. Bölüme geldim. Tahmin edersiniz ki karnım acıkıyor ve canım baklava çekiyor. Ayrıca nazlı, nikoyu hiç hak etmiyor. Ah nikomu benim imkansız hayalim...
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türk-Yunan aileleri üzerine şekillenen bir dizi. Ah Niko üzümlü kekim.
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Müzikleri güzel, oyunculukları güzel olan dizi. gorsel Şu fotoğraf mesela, sanki gerçek bir aile fotoğrafı gibi. Çok içten, herkes çok doğal. Özlüyorum bu doğallığı dizilerde. Feride karakterini çok seviyorum bu dizide. Tam bir geleneksel anne rolünde. Hem komik, hem giyimi, tacı, küpeleriyle her şeyiyle bir anadolulu kadın, bizden biri. Nazire'ye yapılan ayrımcılık mesela, çok gerçekçi. Ruşen'in üstüne gidilmesi her zaman, ama Niko'nun alttan alınması. link Bu da ailecek en çok güldüğümüz sahnelerden. Bir sahne daha var ama onu bulamam bu da şansa denk geldi. Ne bileyim bu dizideki insanları o kadar benimsemişim ki, dizi olduğunu bilmek, şu an hepsinin bambaşka hayatlarda olduğunu bilmek beni üzüyor. Hala birlikte olmalıydılar diyorum. Ailem dağılmış gibi hissediyorum.
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aklımda kalan iki sahne var. Biri Niko'nun Nazlı'nın peşinden Antep'e gelmesi gecenin bir yarısı. Kaybetme ihtimalini ihtimal dahilinde tutmuyo adam sen kalk gecenin köründe Yunanistan'dan Antep'e gel.. Hep böyle aniden gerçekleşen ve ezelden beri tanıyorum hissiyatı veren bir hayal düşlemiştim. O sahnede görmek duygulandırdı. Hiç tanımadığın biri var ve gözlerine bakınca ruhundan bir parça buluyorsun.. Neyse diğer sahneye geçelim. Nazlı ölüm döşeğindeyken Niko'nun eve sürekli çiçekle geldiği anlar da ayrı dokunmuştu. O çiçekler bana hiçbir zaman alelade bir demet gibi gelmedi. Sanki bu çiçeklerin biri solmadan ötekini getiriyorum çünkü senin de solmana izin vermem gibi bir şeydi. Çok güzeldi çook:)
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İntrosu bile çocukluğuma dönmeme yetiyor. Hazır ramazan gelmişken yeniden başlayayım.